31 Mart 2014 Pazartesi

Dişbudak (Fraxinus excelsior)

Dişbudak (Fraxinus excelsior)

Tanımı : 
Oleaceae familyasına dahil, tüysü yapraklı, çok asyıda küçük ve yapraklanmadan önce çiçek açan, meyveleri kanatlı anahtar şeklinde, sert dokulu bir ağaçtır. Genellikle sulak yada derin toprağa sahip yerlerde bulunurlar. Yaprak döken veya herdem yeşil ağaç veya çalı formunda olabilirler.

Türler : 
Fraxinus excelsior - Adi dişbudak
Fraxinus ornus - Çiçekli dişbudak
Fraxinus oxycarpa - Sivri meyveli dişbudak

Gövde rengi :
Siyaha yakın kahverengi, genç sürgünleri koyu yeşil renklidir.

Yaprak rengi : 
Bütün türlerde koyu yeşil renklidir.

Çiçeklenme zamanı :
İlkbahar aylarında çiçeklenirler.Çiçekler yapraklanmadan önce açar. Çiçekler önce dik durur, sonra aşağı sarkarlar. Panikul durumlar yaratır. Hermafrodit, erkek veya dişidir. Çiçek örtüsü olmadığı için bitkiye çiçeksiz denir. Çanak yaprakları yoktur. Erkek çiçekler, filamentleri kısa, çiçek tozu korbaları kırmızı renkte, 2-3 etaminden meydana gelir. Dişi çiçeğin ise stigması iki parçalı olan ovaryumu, iki tane de kürek biçiminde steril etamini vardır.

Sıcak yerlerde : 
Fraxinus griffithii (Formoza dişbudağı), Fraxinus velutina(Arizona dişbudağı)

Ilıman yerlerde:
Bütün türleri başarı ile yetiştirilir.

Kullanım alanı : 
Fraxinus excelsior doğal haliyle ve aşılanarak elde edilmiş sarkık formları ile değişik türleri park ve bahçelerde kullanılır. Fraxinus excelsior, Fraxinus ornus geniş yolların ağaçlandırılmasında kullanılır. Fraxinus excelsior ile dar yollarda doğal pergolalar oluşturulabilir. Mobilya ve tıp alanlarında ad kullanılır.

Üretilmesi :
Tohum ile yapılır. Tohumları esmer renkli ve uzun şekilldir. Ağustos ayında olgunlaşır. Tohumları kuru halde buzdolabında 4 ay kadar beklettikten sonra 24 saat suda bekletip nemli toprağa ekimini yapabiliriz.Kış mevsiminde 2-3 ay buzdolabında bekletilmiş tohumlarının ilkbaharda soğuk yastıklara ekimiyle gerçekleştirilir. Tohum ekim zamanı Mart, Nisan aylarında yapılır, bolca sulanmalıdır. 

,











Ayrıca ; 
Dişbudak ağacının kabukları ve yaprakları kullanılır. Yaprakları haşlanıp düzenli olarak birer fincan içilirse kabızlığı giderir, romatizma ve nikris şikayetlerini azaltır. Kabukları kaynatılarak elde edilen su ise kabızlık yapıcı özelliği nedeniyle ishali kesmekte etkilidir, ayrıca ateş düşürücüdür. Tohumlarının kaynatması da idrar söktürücü olarak kullanılır.

Adi Dişbudak (Fraxinus excelsior): Tanen, uçucu, yağ, glikozit ve reçine içerir. Kabukları, yaprakları ve tohumları kurutulup suda kaynatılarak kullanılır.

* Antioksidandır.
* Soğuk algınlığı ve kas ağrılarına iyi gelir.
* Yaprakları romatizma ve gut ağrılarını hafifletir.
* Anne sütünü arttırır.
* Kabukları ateş düşürücü ve idrar söktürücüdür.
* Tohumları idrar arttırır.
* Ödemlerde faydalıdır.



Çiçekli Dişbudak (Fraxinus ornus):  İçerisinde saponin, reçine, glikozit, mannitol ve şeker bulunur.

* Etkili ve zararsız bir müshil olan Çiçekli Dişbudak, özellikle çocuklarda görülen kabızlıklarda faydalıdır.

 Kabuklarında açılan yarıklardan sızan özsu toplanıp kurutulduktan sonra su ya da süt içerisinde eritilerek içmek suretiyle kullanılır.


Çitlembik (celtis australis)

Çitlembik (celtis australis)

Tanımı : 
Çoğu kışın yaprağını döken ağaçlar halindedir. Bazı türleri de uzun boylu çalılar şeklindedir. Ulmaceae familyasına dahildir. Tropik ve subtropik bölgelerde sürekli yeşil türlerine rastlanır.

Türler :
Celtis australis - Adi çitlembik
Celtis caucasica - Kafkas çitlembiği
Celtis tournefortii - Doğu çitlembiği

Gövde rengi :
Gri renkli ince ve düzgündür.

Yaprak rengi :
Üst yüzeyleri koyu yeşil ve biraz pürüzlü, alt yüzeyleri yumuşak tüylüdür.

Meyve rengi :
Celtis australis, küremsi, ortalama 9-12mm. çapında, önceleri yeşil, sonraları parlak portakal sarısı ve en sonunda siyaha yakın mor bir renk alır.
Celtis caucasia ve Celtis tournefortii, 8-10mm. çapında, meyveleri olgunlaşınca kırmızı-kahverengi renk alırlar.

Çiçeklenme zamanı : 
İlkbahar aylarında çiçeklenirler.

Soğuk yerlerde : Celtis caucasica

Sıcak yerlerde   : Celtis tournefortii

Ilıman yerlerde : Bütün türleri yetiştirilir.

Kullanım alanı :
Park ve bahçe düzenlemelerinde, yol ağaçlandırılmasında kullanılır. Esnek ve dayanıklı olan odunu kıymetlidir. Tatlı olan meyveleri yenildiği gibi, yaprakları hayvanlara yem olarak verilmektedir. 


Üretilmesi : 
Tohum ile Meyveler yaz sonu ve erken sonbaharda toplanır ve tohumlar çıkartılır. Ekimlerde 5’li çizgi ekimi uygulanır ve metrekareye 50-100 gr arası tohum ekilir. Tohumların çimlenme oranı %77-96 arasındadır ve metrekareden 50-100 adet fidan elde edilir. Tohumlar ekimden önce, 3-5 gün suda bekletilir. En uygun ekim zamanı sonbahar ve erken kış aylarıdır. Meyveler toplamayı takiben ekilecekse, meyve olarak doğrudan da ekilebilir. Geç kış ve bahar ekimlerinde en az 1 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk nemli katlama uygulanır. Tohumların 1000 tane ağırlığı türlere ve yetişme ortamına göre; 150-200 gram arasında, ekim derinliği 15-20 mm. dir. Yağışlı olmayan dönemlerde sulama ihmal edilmemelidir. Çitlenbikler kazık kök sistemi geliştirdiklerinden özellikle yarı kurak sahalarda kullanılacak olan fidanların 25-30 cm derinlikteki tüplü fidanlar olmasında yarar vardır. Kafkas çitlenbiği ve adi çitlenbik 1 yaşında 40-60 cm boya 7-11 mm çapa, Türk çitlenbiği ve tüylü çitlenbik ise 1 yaşında 20-30 cm boya 4-7 mm çapa ulaşır. Ağaçlandırma çalışmalarında 1 yaşlı çitlenbik fidanları kullanılır.




Ayrıca ;

• Ayak terlemelerini keser.
• Yaraları tedavi eder.
• Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
• Mide ağrılarını dindirir.
• Öksürüğü keser.

Yaprakları saçlara sürüldüğünde saçları saçları siyahlaştırır.
Vücudu şişmanlatır.
Ayak terlemelerini giderir.
Yaraları tedavi eder. 
Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
Mide ağrılarını dindirir, öksürüğü keser.

Kullanım Şekli ve Dozu : Mide ülseri için bitkinin sakızı balla macun yapılarak aç karnına 1′er tatlı kaşığı yenilir. Diğer etkiler için tohumları dövülerek bal ile macun yapılarak yenilir. Yapraklarıda kaynatılarak balla tatlandırılarak içilir. Çitlenbik tohumlarından çok lezzetli bir kahve yapılır.



19 Mart 2014 Çarşamba

Çınar (Platanus)

Çınar(Platanus L.)



Tanımı : 
Platanaceae familyasına dahil 8-9 türe sahiptir. Uzun boylu, kalın dallı, ulu ağaçlardır. Özellikle dekoratif amaçlı süs bitkisi, gölge ve yol ağacı olarak kullanılırlar ve uzun ömürlüdürler. Çınarlar, ormanlardan ziyade dere, ırmak, nehir yataklarında bulunsa da süs bitkisi olarak, su başlarında piknik alanlarında gölge ağacı olarak kullanılır. Yaprakları tozdan ve gazlarda fazla etkilenmediklerinden büyük sanayi şehirlerinin caddelerinde, park ve bahçelerde kullanılır. Yaşlı çınarlar zamanları içleri çürüyüp boşaldığı halde yaşamlarını sürdürürler. 

Türler :
P. acerifolia (akçaağaç benzeri çınar)
P. occidentalis (batı çınarı)
P. orientalis (doğu çınarı) 
Türkiye' de doğal yayılış gösteren tek tür, boğu çınarı (platanus orientalis)' dır.


Gövde rengi :
Bütün türlerde açık gri veya yeşilimsi-gri renklidir. Yaşlandıkça kabuklar pul pul dökülür, gövdeye çok güzel bir görünüm verir.

Çiçeklenme zamanı : 
İlkbahar ayları

Meyve rengi : 
Gri renkli 2-2,5  cm. çapında, küremsi şekillidir.

Soğuk yerlerde : 
P. orientalis
Sıcak yerlerde:
P. occidentalis
Ilıman yerlerde:
P. acerifolia

Kullanılma alanı :
Park ve bahçe düzenlemelerinde, yol ağaçlandırmasında kullanılır. Kent sokaklarında ve dar caddelerde kullanılması hatalı olur. Ayrıca  şehircilik açısı yönünden negatif yönleri ise;

-Dışarıdan bakıldığı zaman hiç bir şeyi yokmuş gibi görünüp, öz çürüklüğü nedeniyle ansızın devrilmeleri,

- Kışın en erken yaprak dökmeye başlayan tür olmasına rağmen, bunun yavaş yavaş ve bütün kış sürmesi (temizlik açısından)
-Yaz başında yapraklardan dökülen tüylerin insanlarda allerjik etki yapması.
Üretilmesi :

Tohum ve yarı odunsu çeliklerle olmaktadır. Tohumlar kış boyunca toplanmayıp ağaç üzerinde bırakılır. Kış sonu ilkbaharda toplanarak ekilir. Eğer mutlaka sonbaharda tohum atılacaksa, tohumları topladıktan sonra +4 derecede katlamaya almalıyız.


Ayrıca, 
Çınar ağacının kozalaklarıyla yapraklarından yararlanılır.
Bazı özellikleri ; 
-Yanıkları iyileştirme özelliği bulunur,
-Diş ağrısına iyi geldiği, diş etlerini güçlendirdiği bilinir, 
-Yaraları çabuk iyileştirir, 
-Vücuttaki şişlerin inmesine yardımcı olur, 
-Merhemiyle sedef hastalığının geçtiği söylenir,
-Sara hastası olanlara iyi geldiği,
-Saçları güçlendirip kepeği önlediği,
-Kadınlarda akıntıyı önler, Her çeşit hayvan zehirlenmelerine etkilidir,
-Çınar ağacının yaprağından bir çeşit mürekkep yapıldığı bilinir.





















11 Mart 2014 Salı

Bataklık servisi(Taxodium distichum)


Bataklık servisi (Taxodium distichum)

Tanımı : Pinaceae familyasına dahil, bol su kullanan, yüksek boylu, yaprak döken ibrelilerdir. Koyu gölge yaparlar. Yaprakları sonbaharda kızarıp çok dekoratif bir görünüm sağlar.

Türler :
Taxodium ascendens - Göl servisi
Taxodium distichum - Amerikan bataklık servisi
Taxodium mucronatum - Meksika bataklık servisi

Form :

Bütün türleri piramit formlu dik dallanan ağaçlardır.

Gövde rengi : 

Bütün türlerinde taze sürgünleri yeşil, daha sonra parlak esmer renklidir.

Yaprak rengi : 
Taxodium ascendens - açık yeşil
Taxodium distichum - açık yeşil, sonbaharda kızarır.
Taxodium mucronatum - açık yeşil, bazı hallerde sürekli yeşildir.

Meyve rengi : 

Kozalaklar halinde esmer - kahverengidir.

Çiçeklenme zamanı :

Soğuk yerlerde : Taxodium distichum un kuzey kökenli olanları
Sıcak yerlerde  :  Taxodium mucronatum
Ilıman yerlerde: Taxodium distichum, Taxodium ascendens


Kullanılma alanı : Bataklık sahalarının kurutulması, orman oluşturma, park ve bahçelerde koyu gölgelik alanların oluşturulması, ayrıca tek olarak sarkık formları kullanılır. Ayrıca, zarif güzel görüntüleri ve kışın yapraklarını döktüğünden yapraklı ağaçlara benzerler. Planlamalarda tek veya seyrek gruplar halinde geniş alanlarda kullanılabilirler. 

Üretilmesi : Tohum, çelik ve aşı ile üretilebilirler. Katlamaya bırakılmalıdır. Aşı ile üretimde Şubat-Mart ayları tercih edilir.










7 Mart 2014 Cuma

At Kestanesi (Aesculus)

Aesculus - At Kestanesi

Tanımı : 
Hippocastanum familyasına dahil, bol miktarda salkım şeklinde çiçek açan, geniş parçalı yapraklı, iri meyveli ağaçlardır. Meyveleri dikenli kabuklar içerisindedir. 

Türler : 
                            Aesculus hippocastanum  - Beyaz çiçekli at kestanesi
                            Aesculus carnea              - Kırmızı çiçekli at kestanesi
                            Aesculus glabra               - Tüysüz at kestanesi
                            Aesculus pavia                - Pembe çiçekli at kestanesi

Form : 
Genellikle türler dik dallanan piramit formludur. 25 metreye kadar boy, 15 metreye kadar taç yapabilir.

Gövde rengi :
Kızıl - kahverengi gövde rengine sahiptirler. Gövde gençken düzgün, sonraları çatlayan çok ince ve düzensiz levhalar halinde soyulan, gri kabukludur.

Yaprak rengi :
Genellikle yeşil, Aesculus glabra sarı renklidir. Yaprakların kenarları çift dişlidir.

Meyve rengi :
Aesculus hippocastanum koyu kahverengi, diğer türler kestane rengi, kahverengidir.

Çiçeklenme zamanı :
A.hippocasanum, A.carnea, A.glabra    - Mayıs 
A.pavia                                            - Haziran ayında  çiçeklenir.

Sıcak yerlerde :
A.hippocastanum , A.carnea

Ilıman yerlerde : 
Bütün türleri yetiştirilir.

Kullanım alanı : 
Park ve bahçe düzenlemelerinde çiçekleri nedeniyle tercih edilir, yol ağaçlandırmalarında da iyi bir tercihtir.Dökülen meyveleri nedeniyle kentiçi parklarda kullanırken gözönünde bulundurulmalıdır.

Üretilmesi :
Tohum ve kalem aşısı ile üretilebilir. Tohumları çabuk bayatlayıp, içleri boşalıyor. O yüzden tohum seçerken mümkünse yeni düşmüş, dolgun, taze, ağır ve parlak olan kestaneler toplanır. At kestanesi tohum verme yaşı 10-15 dir. Bu Tohumdan yetiştirilenler için geçerlidir, ancak yaşlı tohum veren ağaçlardan aşı kalemi alıp aşılarsanız aşıladıktan bir yıl sonra tohum alabilirsiniz. Eylül, Ekim, Kasım(sonbaharda) aylarında toplanan tohumları, derinliği ~40cm. olan bir saksıya, 5-6 cm. derinliğe yerle paralel olacak şekilde gömüyoruz. Yeşermesi için üzerinden bir kış mevsimi geçmelidir. Bahar aylarında ektiğiniz kestanelerin çıktığını göreceksiniz. Şubat - Mart aylarında boyları 15-20 cm. ye ulaştığında daha büyük bir saksıya toprak harcına bir avuç gübre, bir avuç da dere kumu ekleyin. İlk sulamayı 1 lt. suya eklenmiş 1 tatlı kaşığı oksijenli su ile yapın. Sonbaharda da toprağını dağıtmadan yerine dikebilirsiniz.

"At kestanesini enine kestiğinizde göreceksiniz ki embriyo gayet belirgin bir biçimde baş kısmındaki alaca kısımda kabuğun hemen içinde cücük halde duruyor, yani sürmeye oradan başlayacak bu da şu anlama geliyor dikimde beyaz kısım yani cücüğün olduğu kısım yere paralel olacak. Direkt toprağa diktiğinizde devamlı toprağı nemli kalsın, Nisan Mayıs aylarında sürgünlerin toprak üstüne çıktığını göreceksiniz. İlk yıl fidana mutlaka gölgeleme yapmalısınız aksi taktirde yaprakları sıcak ve aşırı ışıktan olumsuz etkileniyor. Bu arada basit bir bilgi gözlemlerimle sabit pembe çiçekli at kestanesinde çiçeklenme oranı çok yüksek olmasına rağmen meyve verme oranı çok düşük."
"Tohumlar ekilmeden önce 20 litrelik tenekeye su doldurulup, içersine bir çay bardağı MAZOT veya GAZYAĞI ilave edip, At kestanelerini de bu suda karıştırarak toprağa verdiğimizde,tohumları yiyen zararlı böcekleri de tiksindireceği için uzaklaştırmış oluruz.

Daha sonraları ise,yani baharla birlikte fidan olmaya başlayan At kestanelerini;Halk arasında "DANA BURNU" diye bilinen bir böcek türü yani zararlı; Bu fidanları köklerinden keserek kurumasına sebep olmaktadır. Yine,ayrıca beyaz renkte bir KARINCA türünün de, bu fidanların köklerinden başlayarak AT kestanesinin içini oyup özünü yiyerek kuruttuklarınıda gördüm. Bütün bunlar için,yani bu zararlıları etkisiz hale getirmek için ZİRAİ İLAÇ satılan yerlerde,bu zararlıları da söyleyerek temin edeceğiniz ilaçla bu zararların önüne geçilecektir."

At kestanesi deyip geçmeyin !

"'At kestanesi' kırışık giderici kremlerde ana etken maddedir. At kestanesi cilt bakımında mucize gibi etkileriyle tam bir şifa kaynağı olarak görülüyor. At kestanesi ile yapılan krem ve yağlar birçok cilt sorununa kesin çözüm getiriyor. Evde at kestanesi yağı yapmak için, 

Yaz aylarında pembe ve beyaz çiçekleriyle yol kenarlarını süsleyen at kestanesi ağaçlarından, sonbaharda yollara iri iri taneler dökülür. 

Özellikle bayanların daha genç görünmek için ilgi gösterdiği kırışık giderici kremlerde ana etken madde olarak at kestanesi kullanılıyor. Ciltteki genişlemiş gözenekleri kapatıyor, yüzdeki kırmızı görünen kılcal damarları yok ediyor. Bu özellikler at kestanesinin damar büzücü oluşundan kaynaklanıyor . 

İçindeki Maddeler: 
Acı madde tanen saponinler aesculin ve aescin denilen 2 glikozid mevcuttur. Tohumda bunlara ek olarak nişasta şekerler ve yağ da bulunur..
Tıbbî Etkiler: ASaponinler birçok bitki türünde olduğu gibi at kestanesinde de bulunan öksürük ilacıdır. Göğsü yumuşatırlar.Bu etki tatlı kestanenin yapraklarında da görülebilir. At kestanesinin en önemli 2. etkisi özellikle toplardamarların tonusünü arttırarak onları daraltması ve kılcal damarlardaki porları (delikleri) küçülterek dokulara sıvı geçisini engellemesidir. 
Bu etkiler sayesinde toplardamar genişlemesi olan varis ve hemoroidlerin tedavisinde kırık, çıkık, burkulma ve darbelerden ileri gelen vücuttaki şişmelerin engellenmesi ve iyileştirilmesinde kullanılır. Çünkü bu gibi olaylarda şişmenin sebebi kılcal damarlardan dokulara sıvı sızmasıdır. Sıklıkla bacaklarda olusan varislere bağlı yaralarda da at kestanesi uygulanabilir.
Vücuda kuvvet verir. Güçlü bir antioksidandır. At kestanesi yağı ciltteki çatlaklara iyi gelir ve kırışıklıkları azaltır.
At kestanesinden hazırlanan merhem ve yağlarda harici olarak yine varis tedavisinde kullanılabilmektedir.
At kestanesinin şişlik indirici etkisinden böbrek ile idrar kesesi arasında kalan taşlarin düşürülmesi için de faydalanılır. Taşın tahriş edici etkisiyle şişen idrar yolu (üreter) geçisi tıkar. At kestanesinin tesiriyle şişlik iner, geçiş açilir ve taşın düşme ihtimali artar.
Bunun için 50 gr. kurutulmuş yaprak ve çiçek 1 lt suda kaynatılarak günde 3-4 bardak içilir...
Dr. Adil ASIMGIL 

Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya ise göz altlarında, burun kenarlarında, yanaklarda beliren kılcal damarlar için At Kestanesi Kürünü tavsiye ediyor.

Ciltteki Kılcal Damarları Gideren At Kestanesi Yağı :
Bu tedavi de At Kestanesinin kabuğu kullanılacaktır. At Kestanesi kabuğu rendelenir ve cam bir kavanoza konur. Rendelediğiniz kabukların üzerini örtecek şekilde sızma zeytinyağı ilave edin. Kavonozu 20 gün güneşte bekletin ve akşamlari çalkalayın. Bekleme süresi bitince karışımı süzün. Süzdügünüz karışımı her sabah damarlı bölgelere sürün.
Bu uygulamayı en az 1 hafta uygulayın. Böylece yüzünüzde çıkan kılcal damarlardan kurtulacaksınız.
Bu kürü cilt kırışıklıklarında ve varis tedavisinde de kullanabilirsiniz.

At Kestanesi ile Yapılan Losyon Tarifi :
4-5 tane at kestanesi rendelenir. 2 tane at kestanesi yaprağı ile birlikte 2 su bardağı suyun içinde bir taşım kaynatın. 15-20 dakika demlendirin soğuduktan sonra süzün.
Hazırlanan losyon ödem yapmış ayak ve bacaklarda ağrıyan eklemlerde rahatlıkla kullanılabilir.
Günümüzde birçok botox etkisi yapan krem vücut bakım ürünü ve sıkıştırıcılarda at kestanesi bulunuyor. Romatizmal ağrilar, kas ağrıları, saç dökülmesi yüzdeki güneş lekeleri damar ağrıları ve göğüslerin toparlanmasında son derece etkili olan at kestanesi hemoroit tedavisinde kullanılır; bacaklardaki variste dolaşımı düzenler, ağrıları dindirir, gevsemiş boyun derisini sıkılaştırır.
Evde at kestanesi yağı yapmak için sonbaharda olgunlaşan tohumlar kabuğundan çıkarılıp rendelenir. Bir kavanozun üçte biri at kestanesi ile doldurulur, geri kalanına saf sızma zeytinyağı konulur ve kızgın güneşte 45 gün bekletilir. Her akşam çalkalanır. Daha sonra süzülür, bir cam şişeye doldurulup serin yerde saklanır. İhtiyaç hissedilen her durumda şikayet edilen tüm vücut bölgelerinde bu yağ rahatlıkla kullanılabilir. Göz çevresi kırışıkları, kılcal damar çatlamaları ve gevşemiş boyun derisinin düzeltilmesi için her akşam yatmadan birkaç damla yağ ile yüze ve boyuna masaj yapmak faydalıdır. 
At kestanesini mevsimlik giysilerinizi kaldırırken bir kaç tane kabuklu haliyle giysileriniz arasına bırakırsanız güveden korursuz.

Ayrıca halılarınızı kaldırdığınızda rulo yapmadan içerisine bir kaçtane atarsanız güvelerden korumuş olursunuz."










2 Mart 2014 Pazar

Akçaağaç (Acer L.)

Akçaağaç (Acer L.)



Tanımı : Aceraceae familyasına dahil, çoğunlukla kışın yaprak döken, ağaç, ağaçcık ve çalı şeklinde büyüyen, dekoratif yaprak, gövde ve çiçekleri ile geniş bir tür oluşturur.
Türlerden bazıları :
Acer campestre                -                Ova akçaağacı
Acer negundo variegatum -                 Dişbudak yapraklı akçaağaç
Acer rubrum                    -                 Kırmızı akçaağaç
Acer carpinifolium            -                 Gürgen yapraklı akçaağaç
Acer palmatum                -                 Japon akçaağacı
Acer cappadocicum          -                 Beşparmak akçaağaç
Gövde rengi : Bütün türlerde yeşil üzerine beyaz, yılankavi şeritlidir.
Yaprak rengi :
Acer campestre : sarı - yeşil
Acer negundo : sarı - yeşil
Acer palmatum : kırmızı
Meyve rengi : Genellikle sarımtrak - kahverengidir.
Çiçeklenme zamanı : Nisan - Mayıs aylarında çiçeklenirler.
Soğuk yerlerde : Acer negundo, Acer campestre
Sıcak yerlerde : -
Ilıman yerlerde : Bütün türleri başarı ile üretilir.Genellikle ılıman iklimi severler. Özel bir toprak istekleri yoktur. Gevşek yapıdaki topraklarda iyi yetişir. Birçok türü şiddetli donlardan zarar görür.
Kullanım alanı : Park ve bahçelerde, yol ağaçlamalarında ve orman teşkilinde. Dar yolların ağaçlandırılmasında A. campestre, A. platonoides, Orta genişlikte yollarda A. negundo. Aplatanoides tek olarakta kullanılabilir.Rüzgâra ve kirli hava şartlarına dayanıklıdır. Yapraklarının renkli olması nedeniyle çok dekoratif bir bitkidir. Bazı yavaş büyüyen türleri saksı içerisinde de yetiştirilmektedir. Yine bazı türleri çit bitkisi olarak da kullanılmaktadır.Işık ve yarı gölge ortamlardan hoşlanır. Park ve bahçelerde tek ya da grup hâlinde kullanılır. İyi bir arı konukçusudur.
Üretilmesi : Tohum ve kalem aşısı ve çelik ile üretilir.Akçaağaçların tohumları genellikle sonbaharda olgunlaşır. Akçaağaçlar her yıl tohum yapmayabilirler. Tohumlar olgunlaştıktan hemen sonra ekilmelidirler. Eğer saklamak istenirse o zaman 2 – 3 derecede depolanmalıdır. Tohumlar hemen ekilmeli ya da üç ay katlandıktan sonra ilkbaharda ekilmelidir. Çelikle üretim de yapılabilir. Nisan - Mayıs aylarında çelik alınıp sisleme altında tutulmalıdırlar. Çelikle üretim ilkbaharda son yılın ince sürgünlerinden alınan 8-10 cm lik yumuşak çelikle veya yaz sonu yarı olgun çeliklerle üretilir. Kültürvarileri ise T göz aşısı Kalem aşısı ile üretilir.

AKÇAAĞAÇLAR için,
TÜRLER :                      ÇİÇEK ZAMANI                 TOHUM ALMA               TOHUM SAÇMA ZAMANI
Acer Campestra :                 Nisan                             Mayıs                                  Ocak
Acer Palmatum :                   Nisan                           Ağustos                                Kasım
Acer Platanoides :              Mart-Nisan                         Ekim                                  Şubat
Acer Pseuodoplatanus:          Nisan                              Eylül                                   Ekim
Acer Rubrum :                   Mart-Nisan                         Nisan                                 Haziran
Acer Saccharinum :               Mart                               Nisan                                 Haziran
İlkbaharda don tehlikesi olmayan yerlerde tohum ılık suda 1-2 gün bekletildikten sonra sonbaharda 25 gr m2 olarak ekilir.
Don tehlikesi olan yerlerde ise +4 C de 60-90 günlük soğuk katlamadan sonra ilkbaharda ekilir.
Tohumu nemli küçük bir sfagnum (yosun) ya da turba ile (çürümüş bitkilerden elde edilen yosun) ile karıştırın ve plastik fermuarlı bir torbaya koyun. Tohumları bu nemli atmosferde oda sıcaklığında 4-6 hafta bırakın.
Fermuarlı torbayı 60-90 gün buzdolabında bırakın (bir sitede 1-5 dereceden bahsediyordu). Bu, tohumların kış sezonunu yaşaması için yapılan bir doğal ortam taklididir. Teknik olarak buna “katmanlaşma/tabakalaşma” denir.
90 gün sonra iyi topraklı karışıma ekin. Tohumları kendi boyları kadar derinliğe gömün: 6 mm tohum karışımıyla
Ön Soğutma döneminden sonra aşamalı olarak dereceyi 13’e yükseltin. Tohum çimlenecektir. Çimlenen tohumları 2-3 inçlik saksılara alın.

Karşılaşılan Önemli Hastalık ve Zararlılar


Böcek ve mantari hastalıklara karşı dayanıklıdır. Ancak az da olsa yaprak biti, kın kanatlılar en çok görülen zararlılardır. Verticillium, fusarium ve kök boğazı çürüklüğü en çok görülen hastalıklardır.